ondan cekinmek zorunda kalacagin hicbir sey yok,
ölümü savdin.
2016 yili 62. Sait Faik Abasiyanik Hikaye Armaganinin kazanani Muzaffer Kalenin ücüncü öykü kitabi Dönüste Yagmura Yakalandik, siradanin icindeki gizin topraginda büyüyüp serpiliyor. Beyaz badanali evler, yola bakan balkonlar, su oyunlari, kulübeler, patikalar, yokuslar, uzun kanatli kuslar, hayit cicekleri; baska sözlerin yerine gecen sözler, durdugu yerde egri duranlar... Kale, yalnizca insan iliskilerine degil, ayni zamanda insanin dogayla birligine de odaklanarak, kisacik an parcalarina dair gözlemlerini incelikli bakisiyla aktariyor; adeta öykünün siirini yaziyor. Fonda ise ayni filmin müzigi caliyor Nini nay tik tik nini nay tik tik trina trina trina tik tik... nay nini tik tik...
Yazilan öyküdeki durumumuz bu Ayseyle. Anlasilmayacak bir sey yok, öyle ic ice girmis, geri dönüslerle, ileri gidislerle karisik hale gelmis, dile aci cektiren cinsten herhangi bir durum yok, klasik... Giris, gelisme, dügüm, cözüm... Simdiki gercek halimize benziyor; ama tam degil, öykü tabii bu, kurgularken biraz sekil degistirecek... Derste de öyle anlatmiyor muyuz, iki gerceklik var, diyoruz cocuklara; iki gerceklik biri yasanan gerceklik, biri de dönüstürülen, yazilan gerceklik.