Kalkinma sürecinde islerin yolunda gittigi, dünyanin Güneyinin Kuzeyini neredeyse yakaladigi, yoksullugun son 30 yilda yari yariya azaldigi, 2030a gelindiginde yeryüzünden bütün bütün silinecegi söyleniyor. Oysa dünyanin en güclü devlet ve sirketlerinin destegiyle anlatilan bir masal bu.
1960dan bu yana Kuzey ile Güney arasindaki gelir farki neredeyse üc katina cikti. Günümüzde 4,3 milyar insan, yani dünya nüfusunun yarisindan fazlasi, günde 5 dolarin altinda bir kazancla yasamak zorunda. Öte yandaysa dünyanin en zengin 8 insani insanligin yarisinin toplam gelirine denk bir serveti yönetiyor.
Peki bu ucurumu yaratan ne 15. yüzyildan bu yana Batinin dünyanin kalanini sömürmüs olmasinin yol actigi tahribat bir yana, yoksul ülkeler bugün de küresel ekonomik sisteme esit kosullarda katilmiyor. Dünya Bankasi ve IMF gibi uluslararasi kuruluslar eliyle Güney ülkelerine dayatilan yapisal reformlar ekonomilerine kasitli olarak zarar veriyor, Dünya Ticaret Örgütünün getirdigi kurallar da esitsiz mübadeleyi körüklüyor. Dahasi, Kuzeyin sömürüsünün yarattigi yoksulluga artik küresel iklim krizinin olumsuz sonuclari ekleniyor.
Bizi Ayiran Ucurum, sorunlari gecmisi ve bugünüyle berrak bir sekilde ortaya koyan bir kitap. Küresel ekonomi icinde yoksulluga getirilecek ekonomik cözümler ile iklim felaketine getirilecek ekolojik cözümleri birlikte düsünüyor. Jason Hickelin Türkce basima özel önsöz ve sonsözüyle.
YAZAR HAKKINDA Ekonomik antropolog, Fulbright bursiyeri ve Royal Society of Arts üyesi Jason Hickel, Esvatini Svaziland kökenli olup Güney Afrikada göcmen iscilerle birkac yil gecirdi, apartheid sonrasi sömürü politikalari ve siyasi direnis konularinda yazdi. Aralarinda 2021de yayimladigimiz Cogu ZararAzi Karar Dünyayi Kücülme Kurtaracak baslikli kitabinin da yer aldigi üc kitap yayimladi. Düzenli olarak Guardian, Al Jazeera ve Foreign Policyde yaziyor, Avrupa icin Yeni Yesil Mutabakata danismanlik yapiyor, Lancet Tazminat ve Yeniden Dagitim Adaleti Komisyonu üyesi. Londrada yasiyor.
