Ikinci Dünya Savasinin ardindan Cenevre Gölündeki kücük bir otelde, hepsi de hayatlarindaki finansal, kisisel veya politik sorunlardan kacan bir grup insan bir araya gelir. Isvicre-Turu Otelinin sahibi Madam Bonnard, konuklarinin kendi arkadaslarina, ailelerine ya da avukatlarina söyleyemeyecegi bircok sirrina vakiftir. Her bir konugun tuhafliklari, caresizlikleri, kiskancliklari, önyargilari ve kinleri birbirleriyle kurduklari iliskilere yansir. Stead karakterleri araciligiyla savasin mirasini, Soguk Savasin etkilerini ve uluslararasi kara para aklama ile vergi kacakciliginin yükselisini analiz eder.
Ilk olarak 1973te, Christina Steadin Avustralyaya dönüsünden kisa süre önce yayimlanan ve yazarin Avrupa otellerindeki deneyimlerinden esinlenen Kücük Otel, savas sonrasi Avrupada degisen hayatlarin detaylarla pekistirilmis incelikli bir hicvidir. Stead komünizm yanlisi bir ekonomist olan esi William J. Blake ile Avrupada yasadigi 1950li yillarda sürekli günlük tutar. Bulunduklari yerlerin manzarasi ve hava durumu, rüyalari, sinema ve opera gezileri, otel personeliyle diger konuklarin tasvirleri ve gecmisleri, yazarin neredeyse yirmi yil boyunca kurguladigi ve cesitli taslaklarini yazdigi Kücük Otelin de temelini olusturur.
