O sabah Bazid sehirlerinde esen keskin, soguk rüzgar kulaklara tekinsiz -kac vakittir dedikodusu dönen, bununla beraber gercekliginden bir an olsun süphe edilmeyen- bir hakikati fisildiyordu Asi
Saglik memurlari, doktorlar, hemsireler kapi kapi dolasip vatandaslara aile planlamasiyla ilgili birtakim bilgiler verecek, bu bilgiler dogrultusunda asi kampanyasi boyunca uyulmasi gereken kurallar hatirlatilacak; bilgilendirme bittikten sonra her vatandasa; kadin erkek, yasli cocuk demeden asi yapacaklardi. Bazidliler, uzun zamandir hazirliklari yapilan asi kampanyasinin aslinda aile planlamasi adi altinda bir kisirlastirma projesi oldugundan kuskulaniyorlardi. Kadinlar altin günlerinde, erkekler kahvehanelerde, cocuklar ise sokaklarda hep bu konuyu konusur olmustu. Kimileri aslinda asinin erkeklere yapilacagini ve bu sayede spermlerin islevsiz hale getirilecegini, kimileri ise kadinlara yapildiktan sonra vajinalarin penis yiyen birer canavara dönüsecegini söylüyordu. Bu inanc yüreklere derin bir korku halinde yerlesiyor, büyüyor, kimseye nefes aldirmiyordu.
