Hemen her kadinin hayatina pranga gibi bir ask girmistir; biri, o bir adam, bir türlü cikmaz hayatinizdan. Cikaramazsiniz. Size eziyet eder, sizi hirpalar, sevmez, aldatir, kandirir, bütün benliginizi altüst eder, ama onu yine de gönderemezsiniz. Gözlerinden anlarsiniz yalanlarini, susarsiniz, sirf bitmesin diye. Ama bir gün gelir, emin olursunuz Sizi sevmiyor, sizinle oynuyor. Baska kadinlarin yatagindan cikip sizinkine giriyor. Onun sevmemesi bir yana, artik siz de sevmezsiniz kendinizi. Gitsin o zaman. Birakin, gitsin. Cok sevmis her kadin gibi bu kitabin baskahramanini da zor bir gün bekliyor. Tutkuyla baglandigi, yikici bir iliskiden kendi istegiyle, dün ayrildi. Her ani kalp agrilari ve sert dalgalarla dolu, kazasiz belasiz atlatilmasi gereken yirmi dört saat var önünde. Nereden baksaniz siradisi bir yirmi dört saat... Icsesinin rehberliginde büyük bir macerayi gögüsleyecek; kalbinin derinliklerine, gecmisine, kadinligina ve yalnizlik korkusuna dogru, tehlikeli bir yolculuk. Sevilen yazar Asli Perker, son romaninda asik oldugu adamdan ayrilmis bir kadinin ilk gününü saat saat, ustalikla anlatiyor. Hüzünle kara mizahi, kadinligin icsesiyle askin evrensel sancilarini bulusturan Ayriligin Ilk Günü, zamana karsi yarisan ama zamana yenik düsmeyecek bir roman. Aska dair büyük bir hesaplasma.