Lemaat XIII. yüzyil Anadolu cografyasinda kaleme alinmis bir sf metnidir. Döneminde ilgiyle karsilanmis olan bu metin, Sadreddn Konev tarafindan Fussul-Hikemin lübbüözü olarak nitelenir. Bu yüzden olsa gerek, ilgili literatürde Fussun Fars dilinde yapilmis bir serhi olarak anilir. Gerci eser sistematik anlamda bir Fuss serhi degildir, ancak eserde Fussun bazi cümlelerine rastlanmasi ve eserde tamamen zuhra gelisin tasvrine dönük bir dil kullanilmasi böyle bir kablün dogmasina yol acmis olmalidir. Lemaat, aski merkeze koyan sf metinleri icerisinde cigir acici bir yeri bulunan Ahmed Gazzalnin Sevanihul-Ussaki ile üslupca benzerlikler tasir, zaten bunu Fahreddn-i Irak de eserinin girisinde acik bir sekilde dillendirir. Taayyünden münezzeh hakkatin ya da askin, taayyün asamalari yani meratib-i vücd veya meratib-i ask eserin bütününün konusudur. Lemaat metninin elinizdeki bu yayini, son dönemin önde gelen sflerinden Fuss ve Mesnev sarihi, msiksinas Ahmed Avni Konukun tercüme ve muhtasar serhidir. Ahmed Avni Bey, Lemaatin en yaygin ve en aciklayici serhlerinden birisi olan Abdurrahman Camnin Esiatül-Lemaatini merkeze almak sretiyle metinde kapali oldugunu düsündügü cümleleri serh ve zah etmeye calisir. Ayrica diger tasavvuf klasikleri Fuss, Mesnev ve Gülsen-i Raz Ahmed Avni Beyin ana müracaat kaynaklari arasindadir. Dolayisiyla her ne kadar kendisi, calismasini Kitab-i Lemaat Tercümesi seklinde isimlendirmis olsa da aslinda eser muhtasar bir serhtir. Ahmed Avni Beyin tercüme ve serhini yaptigi Mahmd-i Sebusternin Gülsen-i Raz adli eserinden sonra, yine Ahmed Avni Konukun Türkceye kazandirdigi ve Ercan Alkanin yayina hazirladigi Fahreddn-i Iraknin Lemaatini günümüz okurunun istifadesine sunan yayinevimiz tasavvuf kültürümüzün klasiklerini yayimlamaya devam edecektir.