Cagdaslarimiza gündemleri olusturan bu altüst edici olaylarin Afganistana Sovyet müdahalesi, Körfez Savasi, Dünya Ticaret Merkezi saldirisi, Londra veya Madrid terörist saldirilari, Saddam Hüseyin yönetiminin yikilmasi ve Irakin isgali... arasinda 1375ten beri süregelen, ayni oranda sarsici, uzun süreli bir catismanin ardil sarsintilari oldugunu söylemek, anlatmak gerekmez mi Böyle bir zahmete girmeye gerek yok mu Ayni bicimde, sadece bir ya da iki gün gündemi mesgul eden önemsiz olaylarin 1375 yildir neredeyse hemen her gün gerceklestigini aciklamaya degmez mi Oysa tek bir insanin ölümü, koca bir irkin yok olusuyla ayni öneme sahip degil midir Saldiriya ugrayan bir devriyenin, intihar bombacisinin, Kafkasyada ya da Basrada öldürülen bir askerin, ölü ele gecirilen ya da tutuklanan bir teröristin Islamiyet ve Hiristiyanlik arasinda düsmandan geri alinan sehirleriyle, ele gecen bölgeleriyle, isgal edilen ülkeleriyle yok edilen topluluklariyla, kisacasi bagrindan cikardigi büyük catismalarla süregelen acik ya da gizli ama illa ki güdümlü bu savas tümüyle gercektir. Sik sik dile getirilen ve genelde icten ve samimi olunan bu dostluga, Bizans ve Kurtuba Halifesi ya da I. Sar. ve Harun er-Resid arasindaki iliskilere, I. Francois ile Kanuni Sultan Süleyman arasindaki müttefiklik antlasmalarina, kimi cephelerde uzun süreli ateskeslere karsin kimi cephelerde tüm hiziyla devam eden catismalara, Hiristiyanlarin ve Müslümanlarin karsilikli olarak verdikleri onca emege, alisverise, hayranliga ve saygiya karsin devam eden bu savas tamamen gercektir.