Bir süre önce fotograf makinami alip Afrikaya dogru yola ciktim. Amacim doganin mucizelerinden biri olan Büyük Göcü fotograflamak ve o insanlarin yasamlarina dokunmakti. Afrika halkinin yüzde 53ünün temiz suya ulasamadigi gercegiyle karsilastim.
Her 10 cocuktan 3ü temiz suya ulasamadigi icin kirli su kaynakli hastaliklardan dolayi yasamini kaybediyor.
Kara kita kuraklik tehdidi altinda.
Fakat artik bu sorun sadece Afrikanin degil dünyanin, hatta ülkemizin de sorunu. Istatistiklere göre 2030 yilinda pek cok ülkeyi ciddi bir su sikintisi bekliyor ve Türkiyenin de bu ülkeler arasina girecegi söyleniyor. Bu hepimizi ve daha da önemlisi gelecek kusaklarimizi kusatacak bir sorun. Benim oglum da 2030 yilinda 14 yasinda bir genc olacak ve belki de bu sorunla yasamak zorunda kalacak.
Kara kitayi oldugu kadar tüm dünyayi ve ülkemizi de yakindan ilgilendiren bu soruna dikkat cekmek icin neler yapabilecegimi düsündüm ve bu projeyi gelistirmeye karar verdim.
Afrikada cektigim fotograflarin sergisinden ve elinizdeki süresiz ajandanin satisindan elde edilecek tüm geliri Afrikada sürdürülebilir su kaynaklari yaratmak, biraz olsun bölgedeki insanlarin hayatini kolaylastirmak icin kullanacagim.
Kücük de olsa belki bu bireysel cabalarin getirecegi uyanisla bizler de kaynaklarimizi daha temiz tutmayi, dogayla daha uyumlu bicimde yasamayi ögrenebiliriz.
Benimle birlikte bu görkemli Afrika yolculuguna taniklik etmeye hazir misiniz