Cagdas Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bir süre sonra Hilafetin kaldirilmasi ile bir gece yarisi ansizin Dolmabahce Sarayindan alinarak ailesiyle birlikte sürgüne gönderilen son Halife Abdülmecid Efendinin on yasindaki tek kizi Dürrüsehvar Sultan, vatanindan ayrilirken sadece birkac oyuncagini ve Marmara sahilinden aldigi bir tasi yaninda götürmüs ve o tasi ömür boyu saklamistir.
Güzelligi, zarafeti, kültürü ve asaleti ile tüm dünyanin hayranligini kazanan bu essiz Sultan, sürgündeki Hanedanin yasamini sürdürebilmesi amaciyla -kendi tabiri ile- medeniyetin 500 yil gerisine gönderilmistir. Icinden bir ömür atamadigi cok güclü, tertemiz bir aski bile bu amac ugruna feda ederek Hindistanin görkemli ama karanlik bir sarayinda, mutluluktan uzak bir yasam sürdürmüstür.
Dünyaca ünlü Ingiliz fotograf sanatcisi Cecil Beaton; Dürrüsehvari tanidiktan sonra, Dünya herkesi unutabilir ama hic kimse, bu sultani görmezden gelemez ve unutamaz, demistir.
Heyecanla, merakla ve gözlerinizde olusan damlalarla okuyacaginiz bu muhtesem eser; Naside Gökbudakin akici, güclü ve gercekci oldugu kadar romantizm de iceren kaleminden cikmistir.