Inanmazsan anlatamam ki sana, zira ask inanmakla basliyor. Ask bahsine bir gül dali ile giriverdim ben. Hic sual etmedim, ask dedim, inledim. Zahitlerin, dervislerin kirk günde tamam ettigi cileyi, ben kirk senede tamam eyledim. Kirk senede kirk efsunlu kelime devsirdim de Ilm-i Ask düstü avuclarima. Süktu bildim, lakin susamadim. Sussaydim ask beni terk eyleyecekti belki. Bu sebeple düstüm yollara ve dahi Ask yolda olmaktir dedim, öyle bildim, öyle inandim. Sükt eylemek istedim, lakin kelimeler öyle güzeldiler ki, kiyamadim. Ilm-i Ask ömrümün hülasasidir. Ezelden bedenime naksedilmis goncadir ask. Dilegim odur ki aski bilenlerin elinde, aski terennüm edenlerin dilinde seneleri an eylesin. Benim lisanimda, süktum dahi aski söylesin. Ask onu isitecek kulak ariyor, ask ismini söyleyecek dudak ariyor. Ask seni ariyor, ama bilmiyorsun ey kari. Ask olsun...